İhtarname İle Talep Edilen Alacaklarda İşlemiş Faize Esas Temerrüt Tarihi. (Konuk Yazar SMMM Hüseyin Yörükoğlu)
Not: Makaleler yazarın kişisel görüşünü ifade etmekte olup kaleme alındığı tarihteki mevzuat düzenlemeleri açısından geçerlidir. Daha sonra meydana gelecek değişimler uygulamada farklılık yaratabilir. Bu nedenle makale tarihini göz önünde bulundurunuz.
23.09.2020
Konu: İhtarname İle Talep Edilen Alacaklarda İşlemiş Faize Esas Temerrüt Tarihi.
Bilindiği üzere alacaklılar alacaklarını ilgilisinden tahsil edemedikleri durumlarda icra dairelerinden icra takip talebinde bulunmak suretiyle asıl alacaklarını ve asıl alacaklarına takip tarihine kadar işlemiş olan faiz talebinde bulunabilmektedirler.
İşlemiş faiz talebinin başlangıç tarihi olan temerrüt tarihi de durumuna göre değişmektedir. Yapılan icra takiplerinde, alacaklı, elindeki takip dayanağı belgeye (senede, protokole, ilâma, fatura vb.) göre; borçlunun temerrüde düştüğü tarihten itibaren, takip tarihine kadar “işlemiş faiz” isteyebilmektedir.
Burada faiz talebinin başlangıç tarihi borçlunun temerrüde düştüğü tarihtir ki, bu tarihin doğru tespit edilmesi gerekmektedir. (örneğin; elindeki senedin vade tarihi, ilam tarihi, ihtarname tarihi vs).
Yazımızın konusu olan İhtarname ile talep edilen alacaklarda ihtarnamede bir süre verilmişse temerrüdün oluştuğu tarih ile ilgili çeşitli görüşler mevcuttur.
Eğer ihtarnamede alacağın belli bir süre sonra ödenmesi talep edilmiş ise bu konuda çeşitli görüşler mevcut olup, böyle bir durumda temerrüt tarihi olarak ya ihtarnamenin tarihi, ya ihtarnamenin borçluya tebliğ tarihi ya da ihtarnamede belirtilen süre esas alınabilmektedir.
Görüşümüze göre, eğer ihtarnamede borçlunun ödeme yapması için bir süre öngörülmüş, yani borçluya ödeme yapması konusunda süre olarak bir hak tanınmış ise bu hakkın icra takipleri için de geçerli olmasının gerektiğini, yani, ihtarname ile mesela borcun iki gün içinde ödenmesi talep edilmişse, bu ihtarnamenin borçluya tebliğ tarihinden sonraki 2 gün sonra borçlunun temerrüde düştüğü hususunun icra takipleri için de kabulü gerektiğini düşünmekteyiz.
Örneğin, alacaklı borçluya gönderdiği 31.12.2019 tarihli ihtarname ile ödenmeyen alacağının iki gün içinde ödenmesini talep etmiş, bu ihtarname borçluya 07.01. 2020 tarihinde tebliğ olmuşsa ve borç da ödenmemişse borçlunun 10.01.2020 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğünün kabul edilmesinin gerektiğini ve bu bağlamda da ilgili icra dairesinde icra takibi 10.05.2020 tarihi itibariyle açılmışsa işlemiş faizin de 10.01.2020 ile 10.05.2020 tarihleri arası esas alınarak hesaplanması gerektiğini düşünmekteyiz.
T.C. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin Esas No: 2016/14831 ve Karar No: 2020/2241 kararı da bu yöndedir.
(Hazırlayan: Hüseyin Yörükoğlu, SMMM)