Loading

Gelir Vergisi Tarifesi ve Vergi İstisnası (Konuk Yazar SMMM Hüseyin Yörükoğlu)

02 Mayıs 2025

Not: Makaleler yazarın kişisel görüşünü ifade etmekte olup kaleme alındığı tarihteki mevzuat düzenlemeleri açısından geçerlidir. Daha sonra meydana gelecek değişimler uygulamada farklılık yaratabilir. Bu nedenle makale tarihini göz önünde bulundurunuz.

 

02.05.2025

 

Konu: Gelir Vergisi Tarifesi ve Vergi İstisnası

 

Gelir vergisi tarifesi veya gelir vergisi dilimleri, vergi mükelleflerinin elde ettikleri gelirine göre ve farklı oranlarda vergilendirilmesi için belirlenen gelir aralıklarını ve bu aralıklara isabet eden vergi oranlarını ifade eder. Gelir vergisi dilimlerinin, kazançların adil bir şekilde vergilendirilmesini sağlamak amacıyla kademeli uygulanmayla adaletli bir şekilde sağlaması gerekmektedir.

 

329 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile de 2025 takvim yılı gelirlerinin vergilendirilmesinde esas alınmak üzere aşağıdaki tutarlar belirlenmiştir.

 

Gelir vergisine tabi gelirler;

 

158.000 TL’ye kadar

%15

330.000 TL’nin 180.000 TL’si için 23.700 fazlası

%20

800.000 TL’nin 330.000 TL’si için 58.100  (Ücret gelirlerinde 1.200.000 TL’nin 330.000 TL’si için 58.100 TL.), fazlası

%27

4.300.000TL’nin 800.000 TL’si için 185.000TL (Ücret gelirlerinde 4.300.000 TL’nin 1.200.000 TL’si için 293.000 TL.), fazlası

%35

4.300.000 TL’den fazlasının 4.300.000 TL’si için 1.410.000 TL. (Ücret gelirlerinde 4.300.000 TL’den fazlasının 4.300.000 TL’si için 1.378.000 TL), fazlası

%40

 

Oranında vergilendirilmektedirler.

 

Vergi adaletini sağlamak ve yüksek gelir elde edenlerden daha yüksek, düşük gelir elde edenlerden de düşük oranda vergi alınması sosyal bir devletin amaçlarından birisi olmakla birlikte ve ücretliler için vergi dilemlerinde ücretliler lehine düzenlemelerin yapılmış olması ve asgari ücretin gelir vergisinden istisna edilmiş olmasına rağmen aşağıda da anlatacağımız üzere uygulamada ücretliler korunmamış, üstelik dilimlerdeki artışlar enflasyon artışının üstüne çıkamamış, örneğin 2024 yılı Tüketici Fiyatları Endeksi %44,38 olmasına rağmen 2025 yılına ait bazı vergi dilimlerindeki artışlar enflasyonun altında kalmıştır.

 

Bugün itibariyle, 26.005,50 TL olan brüt asgari ücretten işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan net tutarı 22.104,67 TL olup, bu tutar gelir vergisinden istisnadır.

 

Asgari ücrete getirilen vergi istisnasının amacı alt gelir grubunda çalışanların ücretlerinde bir ölçüde de olsa bir artış sağlamaktır.

 

Gelir vergisi tarifesindeki dilimler o kadar düşük kalmıştır ki, asgari ücretin biraz üstünde ücret elde eden hizmet erbabının ücretlerinin vergiye tabi olduktan başka üst vergi dilimlerinden vergiye tabi olması söz konusudur.

 

Yani asgari ücretin aşağıda da açıklanacağı üzere biraz üzerinde aylık elde eden bir kişinin altıncı, yedinci veya sekizinci aydan itibaren ikinci veya üçüncü vergi diliminden verilendirilmesi işten bile değildir.

 

Zira, istisnayı aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve oranlarının belirlenmesinde kümülatif vergi matrahının esas alınması nedeniyle ücretler düşmektedir  

 

Yani, G.V. Kanunu’nun 23/18. maddesine göre istisnayı aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve oranları, istisna kapsamındaki tutarlar dikkate alınarak belirlendiğinden, yani ücret sahibinin vergiye tabi olmayan matrahları dikkate alındığı için net ücreti düşmektedir. 

 

Bu bağlamda, brüt 26.005,50 TL, net 22.104,67 TL ücret alan bir hizmet erbabı Gelir Vergisi ödememekle birlikte;

 

Asgari ücretin biraz üzerinde, örneğin, brüt 26.500,00 TL ücret elde eden bir hizmet erbabı asgari tutarı aşan ücretinden ilk 7 ay %15 oranında vergiye tabi olacakken 8. aydan itibaren %20 oranında vergiye tabi olacak, dolayısıyla eline aylık 22.458,20 TL geçerken, Ağustos ayından itibaren ortalama 22.407,77 TL geçecek, ilk altı aya göre toplam 252,17 TL kaybı olacaktır. Brüt ücret yükseldikçe de kayıplar yükselecektir.

 

Bu azalmaya bir de enflasyon etkisi dahil edildiğinde ücretli çalışanın reel maaşında önemli bir azalma meydana gelmektedir. 

 

Bu nedenle en azından gelirin nominal azalmasını önlemek için istisnayı aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve oranları, istisna kapsamındaki tutarlar, yani vergi dilimi kümülatif matrah esas alınarak belirlenmemeli, mademki vergi istisnası söz konusu, ücretlerin vergi istisnası dışında kalan kısmı dikkate alınarak belirlenmelidir.  

 

Üstelik ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde kümülatif matrah olarak maaş ödemesinin yanı sıra aynı dönemde yapılan ve ücret olarak değerlendirilen prim, ikramiye, huzur hakkı, mesai ücreti, döner sermaye ücreti, ek ders ücreti gibi ödemeler de dikkate alınmak suretiyle vergilendirme yapıldığından çalışanların tabi oldukları vergi dilimleri süratle yükselmektedir.

 

İkinci olarak vergi dilimleri yükseltilmekle birlikte oranlar da düşürülmelidir.

 

Ancak asıl olan enflasyonun düşürülmesidir. Enflasyon düşmedikçe ücretlere ne kadar zam yapılırsa yapılsın sonuç olarak ücret artışlarının enflasyonun altında kalacağı aşikârdır.  

 

(Hazırlayan: Hüseyin Yörükoğlu, SMMM)

PDF

paylaş